Salı, Mart 13, 2012

İyiydik ..

İyiydik bir zamanlar kendi yalanları içinde boğulmuş... duvarların arkasına sığınmış... 
Saygının,erdemin yanından bile geçmeyen...
Sevginin anlamını bilmeden hissettiği her metaya sevgi diyen...
Yerini bilmeyen ve o yeri kazanmak için sadece kelimeleri yanyana getiren 
İNSANLAR hayatımıza girmeden daha iyiydik biz...
Yine de baştan açar yazarım ben beyaz sayfalara ... 
Özledim seni bilögüüm :) SANA GELSİN ..

Pazartesi, Ocak 09, 2012

Nasıldır Bilir misin ?

Kendini boşluğa fırlatmak gibi ...
Derini söker gibi ...
Varken yok gibi; yokken var gibi ...


Pazar, Kasım 27, 2011

Canım canan'ım bilöğüm sırf bu şarkıyı paylaşmak için sınırlarına girmiş bulunmaktayım ... Şurdan LÜTFEN

Cumartesi, Kasım 26, 2011

Bir kız düşün sevgilim.. Çıkmaz sokağın en dip soğuk kaldırımında , titreyen ellerinden oyuncağı alınmış bir kız. Kör, sağır, dilsiz, hissiz bırakılmış..Kızıyorsun biliyorum bana ama düşün sevgilim .. Dört bir yanında düşlerinin bile kendisiyle dalga geçtiği bir kız. Hayatı babasının doğum günlerinde hediye ettiği masal kitaplarındaki gibi zanneden, oyun bilmeyen, yalan söylemeye çalıştığında yanakları kıpkırmızı olan bir kız ..
Ateşi hiç bilmeyen.. Suda boğulmuş insanların nefes kokularından anlayamayan.. Yanına, o soğuk kaldırımına biri oturup, anlatmaya başladığında her kelimesini, masal bu ya, gerçek bilen bir kız.. Masaldı hayat işte!! Ateşler can yakmazdı,sıcacık olurlardı. Sular boğmazdı, serinlik ve huzurdu. Kaybeden hep kötülerdi..
Söyle sevgilim.. Çok mu kötü biri o kız? Bak sevgilim gözlerine, inanç yok mu?Bilmem kaçıncı çıkmaz sokağın,bilmem kaçıncı kaldırımında oturmuş ellerine bakıyor.. Düşleri, gözlerinden yeni düşmüş. '' Hani masaldı? Elmalar nerde gökten düşecek olan?'' Tiksintiyle bakıyor dünyaya, kötü olmak istiyor.. Can acıtmak, silah kuşanmak.. Belki de boğmak ateşleri, suları yakmak diri diri ..
Düşlerinin gözleri paramparça eski soğuk kaldırımına dönüyor. Dizlerini karnına doğru çekip,sarıyor elleriyle etrafını.
Sigarasını yakıp dumanını izliyor bir süre.. İşte tek dilsizliği '' Keşke '' leri önünde dumanını bırakıyor yine ..
Sonra sevgilim, o kız geçmişindeki tüm ''Keşke'' dilsizliklerini silip, lugatını baştan yazmaya karar verdi.Son nefesini çekti ciğerlerine ve gönderdi dumanını düşlerini yükleyipte..
İzin ver yaralı yüreğime sarabilsin seninkilerini de kendi yaralarının yanında.. İzin ver bırakayım ellerine sol yanımdaki tüm güzellikleri..Boyun eğmeyelim olmazlara..Sadece inanmalısın ki yaşamak  görsün sol yanımız..





Cuma, Eylül 30, 2011

TAPILASI

“Neden dost olmadan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz? Yirmi yaşlarının başındaki insanlar böyle mi olmalı? Sevişmek için, ilkin nikâh imzası mı atılmalı? Ya da yalnız kalıp, yıllar yılı erkek-kadın özlemiyle kendi kendilerine mi boşalmalılar? Erkekler, kadın resimlerine mi bakıp heyecanlanmalılar? İlk kadını genelevde mi tanımalılar? Karı-kocalar birbirlerinin gövdelerine mal gözüyle mi bakmalı? İnsanın doğal yapısı bu davranışların tümüne aykırı. Bizim insanlarımızın insan sevmesi, insan okşaması çocukluktan engelleniyor. Saptırılıyor. Çarpıtılıyor.”
TEZER ÖZLÜ
 
Real Time Web Analytics