Pazartesi, Mayıs 24, 2010

Yettim Yettim


Ben mi geldim ne !? Arayı biraz açtım evet ama geldim lan bilog =)
İstanbul gezisi tam bir fiyaskoydu hiiiçç o konuya girmek gibi bir gaflete düşünmüyorum...
Sadece şunu söyleyebilirim..
''Ben insanların ne yaptıklarıyla ve kim olduklarıyla ilgilenmezken 
Arkamı dönünce hakkımda her türlü şeyi konuşabileceğini bildiğim
Samimiyeti saydamdan farksız olan 
Güven vermeyen,güvenemeyen 
Rahat hissedemediğim
Ne zaman ne yapacağını kestiremediğim 
Hiç bir insanı hayatımın hiç bir noktasında istemiyorum
Acımasızcamı oldu ? 
-Hayır olmadı 
Herkes kendine düşen hatayı kendi vicdanıyla sorgular
Görüyorum ki vicdan muhakemesi kısmı sürekli bana düşüyor ve en zor anlarımda somurtamıyorum bile ben somurtmak istiyorsam somurturum gülmek istersemde gülerim veya ağlamak isterim bir anda ağlarım ama ben ağladığımda ibnelik olsun diye kahkaka atarsan o zaman senin vicdanından şüphe duyarım bırak kendi vicdanlık olayımı kendim çözeyim sen sana olan davranışlarımla yargıla beni aliyle veliyle değil herşey değişebilirdi ama bazı insanlar geçmişte kalmaya mahkum orda kalmalılar !!
Çünkü bir insan nasıl bakarsa öyle görür sen beni kötü görmek istiyorsan eğer ben bunu değiştiremem ne yaparsam yapayım bu değişmeyecek senin bakış açın bakabilme ve görebilme kabiliyetin bu kadar sabit bir noktadan bakmaya devam ettikçe ne uzarsın nede kısalırsın aynı insanlarla hayatına koza gibi devam edersin bir kötülük iki şekilde yapılır bilinçli ve bilinçsiz ben her zaman bilinçsiz taraftaydım ama ne söylersen söyleyeyim boş çünkü sen yine görmek istediğin şeyi göreceksin sanırım yine kısa çöpü çektim...
üzgünüm evet pişmanım evet acı çekiyorum evet ama bitti bu kadar '' 
PS: Kendi kendime konuştum aldırmayın ahahh terazi burcuyum dengesizlik doğamda var =)
Her neyse şenlikleri kaçırdım maalesef sadece başkentin şenliğine yetişebildik tuğçe ile demet akalın vardı şenliğin hakkını vermek adına demet akalın dinlemeye bile razıydım ama alkol olmadığını görmemizle direk sıvışmamız bir oldu..Alkolün gücü diyorum buna !!
İçmeye gittik sohbetin en koyu yerinde herifin teki gelip masaya bir kağıt bıraktı biz ne oldu ne olmadı derken garson geldi direk elimizden kaptı kağıdı garsonu alkışlıyoruz bu hareketinden ötürü =)
Hesaplarını verdi ve yolladı o mahlukları ve bizden gelen yorumlar şu şekilde 
-Oha hayvana bak irandamı yaşıyoruz lan bi derdin varsa gel otur söyle soliste istek parçamı yolluosun ahmak ahahha baya eğlendik herifin bu hareketinden dolayı =)
Sohbete devam ettik promil davasına tuğçe az içecekti ama benim mükemmel ikna gücüm herşeyi halletti Nihahah..!
Öyle işte bilog ankaradayım büyük bir ders aldım ve cebimdekilerin değerini anladım bugünde bir güzel hattımı değiştirdim her an sapıklık yapabilirim birilerine eheheheheheh
The vampire diaries izliyorum sıkıntıdan twilight buhranını hatırlattı bu dizi ama güzel beğendim tavsiyemdir :)
Sabahın körü oldu ben gidip zıbarıyorum ii uykular her-keşeee ... :)

Cuma, Mayıs 07, 2010

Sürpriz

Bu benim abim dünyanın en dengesiz insanı artık kanaat getirmiş bulunuyorum İstanbul'a haftaya gitmeyi planlarken 2 saat sonra yola çıkacağımızı 1 saat önce öğrenmiş bulunuyorum baktım hazırlık falan yetişmiyecek valizi hazırladım oturuyorum... Uyursamda imkanı yok kimse beni uyandıramaz annemi sinir krizine sokan 5 dk daha 5 dk daha diyerek akşamı getiren bir insanım ben =) 
Neticede uzun süre Ankara sınırlarında kalmış bir insan olarak pek bir mutlu oldum...Arkadaşlarımı uykularının ortasında kaldırıp geliyorum Heoo yarın sabah ordayım diye sevinç çığlıkları attım umarım rüya falan sanmazlar...
Bir kaç kişiye sürpriz yapacağımı hesaba kattığımda daha bir mutlu oluyorum şaşırcak çok insan var..herkese iyi geceler diliyorum ve they might be giants grubunun ''orası artık constantinople değil istanbuldur'' diye sesimizi duyurmaya çalışmış bu şirin şarkıyı paylaşıyorum efenim ehehhehem =) tıkıtık

Çarşamba, Mayıs 05, 2010

I knew the moment had arrived for killing the past and coming back to life

Hayatım bir dizinin sonuna doğru saçmalaşan öykülere benzedi artık...Artık ne olacağını bölüm yayınlanmadan o günler daha gelmeden biliyorum...Tek yapabildiğim düşünmemeye çalışmak zor oluyor tabi sürekli çalışmaya inat bir beyinle o beyini durdurmak için inatlaşırken ayrıca istemsiz çalıştırmak yoruyor insanı...
''Yapabilecek birşey kalmadıysa en güzeli hiç bir şey yapmamaktır'' cümlesi sıçrıyor düşüncelerin içinden...
Yıllardır kovaladığım hayallerimide bir kenara bırakmak istiyorum...
Gerçekleşmiyeceğini bilerek hıdrellez adına bir dilek tuttum bu gece...
Liseden kalma yıllarca yanlış söylenip doğrusunu öğrendiğimde aylarca söylendiğim şarkı dudaklarımda...
“Where were you when i was burned and broken..? While the days slipped by from my window,watching........'' şurdan

Cumartesi, Mayıs 01, 2010

Kayboldu-lar

Ne zaman kayboldu şu hesapsız,plansız,mantıksız sonunda hüsrana uğradığım ama hissettiğim zamanlarım...
Dolaylı bir gel-git dönemine girdim sanırım, vereceğim kararlardan korkar oldum bir karar verebilmek için  o kadar çok ölçüp tartıyorum ki sonunda karar verecek bir olgu kalmıyor...Donuklaştım ulaan ?!
Hani derler ya içindeki sesi dinle; yok günlerdir dinliyorum ne ses var ne seda ...
İç sesim kayboldu yanında huzuruda alıp götürmüş pislik görür veya duyarsınız bana yönlendirin...Şiddet eğilimindeyim neeğl !!!

 
Real Time Web Analytics